İş Kazası Nedir
İş kazaları, çalışma hayatının en önemli risk alanlarından biridir. Hem iş güvenliği hem iş hukuku hem de sosyal güvenlik hukuku açısından ciddi sonuçlar doğurur. Türk hukuk sisteminde iş kazası; işçinin, işyerinde veya işveren tarafından görevlendirildiği bir sırada uğradığı ve bedensel ya da ruhsal zararlarla sonuçlanan olay olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım yalnızca işyerinin fiziki sınırlarıyla sınırlı olmayıp, işin yürütülmesinden kaynaklanan pek çok faaliyeti kapsar.
İş Kazasının Yasal Dayanakları
Türkiye'de iş kazası kavramı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 13. maddesinde açıklanmıştır. Bu madde uyarınca; işyerinde meydana gelen kazalar, işin yürütülmesi sırasında olan kazalar, görev sebebiyle işyeri dışına gönderilen işçinin kazaya uğraması, emzirme izni esnasında yaşanan kazalar ve işverenin sağladığı araçla işe gidiş-geliş sırasında meydana gelen kazalar iş kazası olarak kabul edilir. Ayrıca 4857 sayılı İş Kanunu ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu içinde de iş kazalarına ilişkin ciddi sorumluluk hükümleri vardır.
İşverenin Hukuki Sorumluluğu
İş kazası durumunda işveren hem kamu hukuku anlamında hem de özel hukuk anlamında sorumlu tutulabilmektedir. İşveren, 6331 sayılı Kanun'a göre işyerinde gerekli tüm iş güvenliği önlemlerini almak, eğitimi sağlamak ve riskleri önlemekle yükümlüdür. Türk Borçlar Kanunu'nun 417. maddesi ise işverene "işçiyi koruma ve gözetme borcu" yüklemektedir.
İş kazası meydana geldiğinde işverenin yerine getirmesi gereken başlıca yükümlülükler:
- Kazayı derhal kolluk kuvvetlerine ve SGK'ya bildirmek,
- İş kazası tutanağı düzenlemek,
- Yaralı çalışanı sağlık kuruluşuna sevk etmek,
- Tedavi ve rehabilitasyon sürecini desteklemek.
Kazanın işverenin kusurundan kaynaklandığının kabul edilmesi hâlinde işveren aleyhine maddi ve manevi tazminat davaları açılabilir.
İş Kazası Sonrasında İşçinin ve Ailesinin Hakları
İş kazası sonucu işçi ya da işçi yakınları hem sosyal güvenlik haklarından hem de özel hukuk kaynaklı tazminatlardan yararlanabilir:
a) SGK Kaynaklı Haklar
- Geçici iş göremezlik ödeneği
- Sürekli iş göremezlik geliri
- Ölüm geliri ve cenaze yardımı
b) Mahkemeye Başvurarak Talep Edilebilecek Haklar
- Maddi tazminat (tedavi, iş gücü kaybı, bakıcı gideri)
- Manevi tazminat
- Destekten yoksun kalma tazminatı (ölüm halinde mirasçılara)
İş Kazası Tespit Davası
Bazı durumlarda SGK kazayı iş kazası olarak kabul etmeyebilir. Böyle hallerde işçi, İş Mahkemesi'nde "iş kazası tespit davası" açarak olayın iş kazası olduğunu kanıtlamak zorundadır. Bu tespit davası, daha sonra açılacak maddi ve manevi tazminat davaları için alt yapı oluşturur. Mahkeme, iş kazasının oluşumuna ilişkin tanık beyanları, işyeri evrakları, tutanak ve sağlık raporları üzerinden karar verir.
Tazminat Davalarında Kriterler
Tazminat miktarı belirlenirken aşağıdaki kriterler esas alınır:
- İşçinin yaşı
- Gelir düzeyi
- Maluliyet oranı
- İşverenin kusur oranı
- Sağlık kurulu raporları
İşçinin kalıcı sakatlık oranı ne kadar yüksekse, aldığı tazminat da o oranda artar. Örneğin %25 oranında sürekli iş göremezlik varsa ve işveren de kusurluysa, yüksek tazminat sonuçları doğabilir.
Cezai Sorumluluk
Eğer iş kazasına işverenin ağır ihmali neden olmuşsa, TCK m. 89 gereği "taksirle yaralama" veya TCK m. 85 uyarınca "taksirle ölüme sebebiyet verme" suçundan ceza sorumluluğu doğabilir. İşveren hakkında şikâyet üzerine savcılık soruşturması başlatılabilir.
İş Davalarında Bir Avukat ile Çalışmanın Önemi
İş kazası davaları özelleşmiş ve teknik süreçler içerdiği için, yalnızca kanun bilgisi değil, Yargıtay içtihatlarına, SGK uygulamalarına ve bilirkişi raporlarına hâkimiyet de gerektirir. Bu nedenle:
- Dava dilekçesinden bilirkişi itirazına kadar her aşamada uzman bir avukatın yönlendirmesi tazminatın miktarını doğrudan etkiler.
- Kusur oranlarının hatalı raporlanması ya da yanlış maluliyet hesaplanması halinde, avukat müdahalesi ile sonuç tamamen değiştirilebilir.
- Usul yanlışları (sürelere uyulmaması, gerekli başvuruların yapılmaması, SGK işlemleri) davanın kaybedilmesine neden olabilir.
- İşveren ve sigorta şirketleri karşısında hak kaybına uğramamak için profesyonel hukuki temsil şarttır.
Büromuzun İş Kazalarındaki Tecrübesi ve Profesyonel Yaklaşımı
Büromuz, iş kazaları ve iş hukuku alanında uzmanlaşmış olup bu kapsamda yürütülen davalarda yüksek başarı oranına sahiptir. Her dosya titizlikle incelenmekte, sürecin her aşaması profesyonel bir yaklaşımla takip edilmektedir. Alanındaki deneyimimiz ve sistematik çalışma prensibimiz müvekkillerimiz için en verimli sonuçların elde edilmesini sağlamaktadır.
Takip Ettiğimiz Başlıca İş Davaları
- İş kazası sonucu maddi/manevi tazminat davaları
- Meslek hastalığı nedeniyle tazminat ve destekten yoksun kalma davaları
- Fazla mesai, yıllık izin ve diğer işçilik alacakları davaları
- Kıdem ve ihbar tazminatı talepleri
- SGK kusur oranı itirazları ve rapor iptali davaları
- İş kazası nedeniyle işverene karşı rücu davaları
Sonuç
İş kazası sadece çalışanı değil aynı zamanda ailenin ekonomik ve ruhsal bütünlüğünü etkileyen ciddi bir olaydır. Bu nedenle iş kazalarının önlenmesi, iş güvenliği tedbirlerinin uygulanması ve kazadan sonra işçinin sosyal güvenlik haklarının eksiksiz tanınması büyük önem taşır. Ayrıca iş kazası geçiren işçi, sadece SGK yardımlarıyla değil, işverene karşı maddi ve manevi tazminat davası açarak da zararlarını giderebilir. Bu kapsamda iş kazası tespiti davası, hem hak arama özgürlüğü hem de sosyal adalet bakımından temel bir araçtır.